باب
الألد الخصم
36- Azılı Hasımlar
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
حدثنا وكيع
قال حدثنا بن
جريج
وأنبأنا
محمد بن منصور
قال حدثنا
سفيان قال حدثني
بن جريج عن بن
أبي مليكة عن
عائشة قالت قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إن أبغض
الرجال إلى
الله الألد
الخصم
[-: 5944 :-] Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Yüce Allah'ın
en sevmediği kişiler, hasmına karşı çok sert davranan kişilerdir" buyurdu.
10969. hadiste tekrar
gelecektir. - Mücteba: 8/247; Tuhfe: 16248.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2457, 4523, 7188), Müslim (2668), Tirmizi (2976), Ahmed, Müsned (24277)
ve İbn Hibban (5697) rivayet etmişlerdir.
استماع
الحاكم من غير
من له الحق
يحضره من له الحق
إذا كان صغيرا
أو ضعيفا
37- Hakimin Davacı
Tarafın Küçük veya Zayıf Olması Durumunda Onun da Bulunduğu Bir Ortamda Konu
ile ilgili Olarak Başkalarını Dinlemesi
أخبرنا أحمد
بن عمرو قال
أنا بن وهب
قال أخبرني
مالك بن أنس
عن أبي ليلى
بن عبد الله
بن عبد الرحمن
الأنصاري أن
سهل بن أبي
سلمة أخبره أن
عبد الله بن
سهل ومحيصة
خرجا إلى خيبر
من جهد أصابهم
فأتى محيصة
فأخبر أن عبد
الله بن سهل
قد قيل وطرح
في فقيراء عين
فأتى يهود
فقال أنتم
والله
قتلتموه
فقالوا والله
ما قتلناه ثم
أقبل من قدم
على رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فذكر ذلك
له ثم أقبل هو
وحويصة وهو أخوه
أكبر منه وعبد
الرحمن بن سهل
فذهب محيصة
ليتكلم وهو
الذي كان
بخيبر فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كبر كبر
وتكلم حويصة ثم
تكلم محيصة
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إما
أن تدوا
صاحبكم أو
تؤذنوا بحرب
وكتب النبي
صلى الله عليه
وسلم بذلك
فكتبوا أما
والله ما
قتلناه فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لحويصة
ومحيصة وعبد
الرحمن
تحلفون وتستحقون
دم صاحبكم
قالوا لا قال
فتحلف لكم يهود
قالوا ليسوا
مسلمين فوداه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من عنده
فبعث إليهم
بمائة ناقة
حتى دخلت
عليهم الدار
قال سهل لقد
ركضتني منها
ناقة حمراء
[-: 5945/1 :-] Sehl b. Ebi Hasme
anlatıyor: Abdullah b. Sehl ile Muhayyisa sıkıntılı oldukları bir zamanda erzak
temin etmek için Hayber'e gittiler. Bir ara Muhayyisa'ya Abdullah b. Sehl'in
öldürülüp bir kuyunun veya bir su kaynağının içine atıldığı haberi verildi.
Bunun üzerine Muhayyisa, Yahudilerin yanına gidip:
"Onu siz
öldürdünüz!" dedi. Yahudiler ise: "Allah'a yemin olsun ki onu biz
dürmedik!"karşılığını verdiler. Birileri de Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'e gelip olanları anlattı. Daha sonra ise Muhayyisa, abisi Huvayyisa
ve Abdurrahman b. Sehl, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına
geldiler. Muhayyisa, Hayber'de kendisi bulunduğu için olayı anlatmaya
başlayınca, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"İzin ver de önce
büyüklerin konuşsun!" buyurdu. Bunun üzerine önce Huvayyisa konuştu,
ardında da Muhayyisa diyeceklerini dedi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem):
'Ya ölen yakınınızın
diyetini öderler veya bizimle savaşmak üzere hazırlanmaya başlarlar"
buyurdu ve bu konuda Hayber Yahudilerine bir mektup yazdı. Hayber Yahudileri
ise: "Allah'a yemin olsun ki onu biz öldürmedik!'' şeklinde bir cevap
gönderdiler. Bu cevap üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem),
Huvayyisa, Muhayyisa ve Abdurrahman'a:
"O zaman yakınınızı
onların öldürdüğüne dair (elli) yemin edersiniz ve diyetini alırsınız"
buyurunca, onlar: "Hayır, yemin etmeyiz" dediler. Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem):
"Peki, Yahudiler
yakınınızı öldürmediklerine dair yemin etsin" buyurunca, onlar: "Ama
onlar müslüman değil ki" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) Abdullah'ın diyetini bizzat kendi yanından ödedi.
Diyet olarak onlara yüz deve gönderdi ve develer evlerine kadar ulaştırıldı.
Sehl der ki: içlerinden kırmızı bir deve beni tepmişti.
5965, 5966, 6886,
6887, 6888, 6889, 6890, 6891, 6892, 6893, 6894 ile 6895. hadislerde tekrar
gelecektir. - Mücteba: 8/5; Tuhfe: 4644,
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2702, 3173, 6143, 6898, 7192), el-Edebu'I-Miifred(359), Müslim 1669 (1,
2, 5, 6), Ebu Davud (1638, 4520, 4521, 4523), İbn Mace (2677), Tirmizi (1422),
Ahmed, Müsned (16091), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4587, 4588, 4589, 4590) ve
İbn Hibban (6009) rivayet etmişlerdir.
[-: 5945/2 :-] Sehl b. Ebi Hasme ile
Rafi' b. Hadic bildiriyor: Muhayyisa b. Mes'ud ile Abdullah b. Sehl bir iş için
Hayber'e gittiler. Hurmalıklarda birbirlerinden ayrıldıklarında Abdullah b.
Sehl öldürüldü. Bunun üzerine Abdullah'ın erkek kardeşi Abdurrahman b. Sehl,
Huvayyisa ve Abdullah'ın amca oğlu Huvayyisa, Allah Resulü (sallallahu aleyhi
ve sellem)'in yanına geldiler. Huvayyisa ile Muhayyisa'dan daha küçük olan
Abdurrahman kardeşinin durumu hakkında konuşmaya başlayınca Allah Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Büyüklere saygı gösterilsin! Önce büyük
olanlar konuşsun" buyurdu. Muhayyisa ile Huvayyisa konuşup olayı
anlattıklarında, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sizden elli
kişi Yahudilerin onu öldürdüğüne dair yemin etsin" buyurunca, onlar:
"Ya Resulallah! Gözlerimizle görmedik ki! Nasıl yemin edelim?"
karşılığını verdiler. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "O zaman
Hayber Yahudileri öldürmediklerine dair elli yemin edip bu suçlamadan
kurtulsunlar" buyurunca, onlar: "Ya Resulalıah! Ama onlar kafir bir
topluluktur" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem), Abdullah'ın diyetini kendisi ödedi.
Sehl der ki: Daha sonra
develerin bulunduğu ağıla girdiğimde diyet olarak verilen o develerden biri
beni tepmişti.
Tuhfe: 4644.
Bu hadis asıl nushada
mevcut değildir.
التوسعة
للحاكم أن لا
يزجر المدعي
عما يلفظ به
في خصمه
بحضرته
38- Davacının Davalı
Hakkında Söylediklerinden Dolayı Kınanmaması
أخبرنا
قتيبة قال ثنا
أبو الأحوص عن
سماك عن علقمة
بن وائل عن
أبيه قال جاء
رجل من حضرموت
ورجل من كندة
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال
الحضرمي يا
رسول الله إن
هذا غلبني على
أرض كانت لأبي
فقال الكندي
هي أرضي في
يدي أزرعها
ليس له فيها
حق فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم ألك بينة
قال لا قال
عليك يمينه
قال يا رسول
الله إن الرجل
فاجر لا يبالي
على ما حلف
عليه ليس
يتورع من شيء
قال ليس لك
منه إلا ذلك
فانطلق ليحلف
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لما
أدبر أما إنه
إن حلف على
ماله ليأكله
ظلما ليلقين
الله وهو عنه
معرض
[-: 5946 :-] Alkame b. Vail,
babasından bildiriyor: Biri Hadramevtli, biri de Kindeli iki adam hasım olarak
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e geldiler. Hadramevtli olan adam:
"Ya Resulalıah! Bu
adam babamın olan bir tarlayı zorla elimden aldı" dedi. Kindeli adam ise:
"Tarla benim, şu an benim elimde ve onu ben ekiyorum. Adamın tarlada bir
hakkı yok" karşılığını verdi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)
Hadramevtli adama: "Tarlanın senin olduğuna dair bir kanıtın var mı?"
diye sorunca, adam: "Hayır, yok" dedi. Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem):
"O zaman Kindeli
adam, tarlanın kendisinin olduğuna dair yemin edecek" buyuruncaı
Hadramevtli adam: ''Ya Resulallah! Bu adam facir biri ve neye yemin ettiğini
umursamazı bu yönde hiçbir çekincesi olmaz'' dedi. Ancak Allah Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem):
"Yemin etmesinden
başka adamdan isteyebileceğin bir şey yok" buyurdu. Kindeli adam yemin
etmek için (minberin yanına) giderken Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem) ardından: "Şayet senin malını haksız yere yemek için yemin ederse
Allah'ın huzuruna çıktığında Allah kendisinden yüz çevirecektir" buyurdu.
Tuhfe: 11768.
Diğer tahric: Hadisi
Müslim 139 (223, 224), Ebu Davud (3245, 3623), Tirmizi (1340), Ahmed, Müsned
(18863), Tahavi, Şerh Müşkili'l--Asar (3223, 3224, 3225) ve İbn Hibban (5074)
rivayet etmişlerdir.